Diziİnceleme

Emily in Paris 2. Sezon İncelemesi

Geçtiğimiz yıl ilk sezonuyla Netflix üzerinden izleyiciyle buluşan Emily in Paris, o dönem birçoğumuzu ekrana kitlemeyi ve beğenimizi kazanmayı başarmıştı. Emily in Paris 2. Sezon için ekran karşısına geçtiğimde ise aklıma ilk şu soru geldi:

Biz bu diziyi neden sevmiştik?

Evet. Aklımda tam olarak bu soru vardı. İlk bölümüne baktığımda bu dizi baya vasattı. Neyini sevmiştik o dönem de ekran karşısında kalıp ilk sezonu bitirip memnun ayrılmıştık? Bu sorunun cevabını da izlemeye devam ettikçe aldım ve bu diziyi neden sevdiğimi tekrar hatırladım. Pandemi nedeniyle evlere kapandığımız dönemde çıkagelmişti Emily. Paris’e taşınmak zorunda kalan ve şehir hakkında hiçbir şey bilmeyen bir insanı izlemek hepimize iyi gelmişti. Paris’in ilgi çeken sokakları ve mekanları bizi biraz olsun kapanmak zorunda kaldığımız evlerimizden uzaklaştırmıştı. Emily ikinci sezonuyla da bunu başarıyor aslında. Artık klişe haline gelen birçok senaryo unsuru dışında da çok can sıkmıyor.

Emily in Paris 2. Sezon İncelemesi
Emily in Paris 2. Sezon İncelemesi

İkinci sezon ne anlatıyor?

Emily in Paris’in ikinci sezonu tam olarak ilk sezonun kaldığı noktadan başlıyor. Emily ve Gabriel’in birlikte olduğu gecenin devamını izlediğimiz sezon, ikilinin birlikte olmasının getirdiği sonuçları ekranlara getiriyor. Emily’nin o geceyi hata olarak görmesi ve arkadaşının sevgilisiyle yatmanın getirdiği suçluluk duygusuyla kendini bir başkasının kollarında buluyor. Bu kollar Brexit yüzünden Paris’te olan Alfie’ye ait. Alfie, her ne kadar Emily için yeni bir macera olsa da kendisinin tam bir odun olmasından dolayı hiç hoşlanmadığım bir karakter olmayı başardı. Gabriel gibi nazik bir beyefendi dururken odunun tekiyle olmayı da Emily’den başkası başaramazdı zaten.

Emily in Paris 2. sezon
Emily in Paris 2. Sezon İncelemesi

Paris’te olay da aşk da bitmez

Emily’nin yanında bu sezon Sylvie ve Mindy’nin de aşk hayatını oldukça izliyoruz. Sylvie’nin kendinden genç bir erkekle ilişkisi olması ve bundan dolayı bunu gizlemeye çalışması sezonda büyük bir yer tutuyor. Mindy ise bu sezon sanatçı kişiliğiyle kulaklarımızdaki pası alırken bir yandan da bir aşka yelken açıyor. Bu aşkın Mindy’nin geçmişi yüzünden sarsılıp sarsılmayacağını ise izleyip görmeniz gerekiyor. Aşk dramalarının yanına müşterilerin getirdiği dramalar da eklenince sezon bir hayli olaylı geçiyor. Müşteriler demişken, ajansın sahibi olan şirketin Sylvie ve müşterilerini denetlemeye başlamasıyla sezon oldukça ilginç bir hal alıyor. Şirketin kar amacıyla işlere karışmaya başlaması Sylvie için önemli bir seçimin yolunu açıyor.

Emily in Paris 2. sezon
Emily in Paris 2. Sezon İncelemesi

Artık klişelere başvurmasak mı?

Üstte bahsettiğim klişe mevzusuna değinmek istiyorum. Bu sezon, oldukça sinir bozucu bir klişeyle sonlanıyor. Emily’nin karşısına iki seçenek çıkaran senaristler, bu seçimin yapılacağı anda ekranı şak diye kapatıyor ve resmen bir sezon daha bekleyeceksiniz bu salak kızın hikayelerini diyor. Biten yer o kadar sinir bozucu ki spoiler vermeden anlatmam mümkün değil. Üçüncü sezonu da izleriz tabii ama sürekli ben Emily in Paris’i neden sevdiğimi unutup tekrar hatırlayamam ki. O yüzden bence artık daha uzun sezonlar veya art arda birkaç sezon çekilmesi gerekiyor.

Emily in Paris 2. sezon
2. Sezon İncelemesi

Yazıyı kapatırken

Paris’in renkli ve bir hayli gece hayatından, modacıların savaşına birçok eğlenceli ana da ev sahipliği yapan Emily in Paris, yine kendini izleten oldukça keyifli bir sezona imza atmış. Emily’nin salaklıklarına sinir olsak da onun için en iyisini istemekten de kendinimizi alıkoyamıyoruz. Umarım gelecek sezonda daha iyi seçimler yapıp umduğu geleceğe kavuşabilir Emily. Başka yazılarda görüşmek dileğiyle hepinize kucak dolusu sevgiler yolluyorum.

Diğer dizi incelemeleri için buraya, bizi twitter’dan takip etmek için buraya, Patreon üzerinden destek olmak içinse buraya tıklayabilirsiniz.

Eray

Kendi halinde bir insan evladı. @[email protected]

Düşüncelerini bizimle paylaş! ✍️

Başa dön tuşu