Filmİnceleme

Death On The Nile (Nil’de Ölüm) İncelemesi

1937, Mısır. Aynı isimli romanından uyarlanan, Kenneth Branagh’ın yönettiği Death On The Nile (Nil’de Ölüm) pandemi yüzünden birkaç defa ertelenmesinin ardından bu hafta nihayet vizyona giriyor. Murder on the Orient Express’te elde ettiği başarıdan sonra Hercule Poirot, bu defa Mısır’da işlenen bir cinayeti çözmek için kollarını sıvıyor.

Death On The Nile (Nil’de Ölüm) Fragman

Death On The Nile (Nil’de Ölüm) Filminin Hikayesi

Filmin, Hercule Poirot’un orijin hikayesiyle açılıyor. Ana hikayeye geçmeden önce Hercule Poirot’un Murder on the Orient Express filminde büyük dalga konusu olan ve aşırı derece göze batan bıyığının nedenini öğreniyoruz. Filmin ana hikayesine geçtiğimizde ise 1937 Mısır’ında Linnet Ridgeway (Gal Gadot) ve Simon Doyle (Armie Hammer) çiftinin görkemli bir düğünü esnasında Doyle’ın eski nişanlısı Jacqueline’in (Emma Mackey) gelmesiyle Linnet’in artan endişeleri sonucu düğün sevinci tam anlamıyla bir kabusa dönüyor. Hercule Poirot aynı gemide tatilini yaparken ansızın bir sabah gemide bir cesedin bulunmasıyla katilin peşine düşüyor.

İlk filmdeki tempo sıkıntısının bu filmde olmadığını söyleyebilirim. Film kitap okur gibi izledim adeta. İzlemeye başladığınız andan itibaren gerçek kimliklerinizi unutup filme bir dedektif edasıyla yaklaşmaya başlıyor, her karaktere ve olaya şüphe ile yaklaşıyorsunuz.

Death On The Nile (Nil'de Ölüm)
Death On The Nile (Nil’de Ölüm)

Karakterler

İlk filmdeki eleştirilerden bir diğeri de karakterlerin çok yüzeysel olmalarıydı. Death on the Nile’de ise filmin ilk yarısı sadece karakterleri tanımak ile geçiyor. Yan karakterlere çok güzel yer veriliyor filmde. Bouc’un annesi ve kız arkadaşı arasındaki ilişkisi, Linnet’in vaftiz annesi, kuzeni, hizmetçisi ve kıskandırmak için düğüne çağırdığı eski sevgilisi gibi birçok karakteri anlama fırsatı yakalıyoruz filmde.

Ama iş ana karakterlerimize geldiğinde film aynı özeni göstermiyor ve bu karakterleri çok yüzeysel geçiyor. Linnet karakteri “Herkes benimle para için dostluk kuruyor. Kimseye güvenemiyorum.” diyor ama tüm tanıdıklarını düğün için gemiye davet ediyor. Simon karakteri sözde taşralı bir genç olduğundan bahsediliyor ama filmde erotik dans etme dışında yaptığı pek bir şey göremiyoruz. Jackie karakteri zaten filmin ana karakteri olmasına rağmen filmin en sessiz karakteri.

Senarist ilk filmin aksine karakterlere daha fazla vakit ayırayım derken ana karakterleri derinleştirmeyi unutmuş gözüküyor. Hercule Poirot’ın filmin başındaki geçmiş sahnelerini izlememiz karaktere bir derinlik katıyor ama her karakter gelip Hercule Poirot’un eski aşk hayatını birer birer kurcalaması bir süre sonra o güzel derinliği mahvediyor.

Death On The Nile (Nil'de Ölüm)
Death On The Nile (Nil’de Ölüm)

Oyunculuklar

Death on the Nile filminin kadrosu bir sürü ünlü oyuncu içerse de ilk filmdeki performansların ötesine geçemiyor. Her oyuncunun ayrı bir aksan kullanması filmde seyir zevkimi bozan bir unsur oldu. Gal Gadot her filmde olduğu gibi bildiği tek karakteri canlandırıyor. Armie Hammer ise filmde erotik dans etmekten öteye gidememiş. Kenneth Branagh ilk filme göre Hercule Poirot karakterini daha da içselleştirmiş ve seyir keyfini elinde tutuyor. Letitia Wright, Tom Bateman, Sophie Okonedo, Rose Leslie, Emma Mackey, Russell Brand ise yan karakterleri canlandırmalarına rağmen ana karakterlerden çok daha iyi performans sergilediklerini söyleyebilirim.

Death On The Nile (Nil'de Ölüm)
Death On The Nile (Nil’de Ölüm)

Yönetmenlik

90 milyon dolar bütçe. 1937 yılının Mısır’ında geçen bir film. Bütçenin düşük olmasından dolayı yer yer ucuz efektlere ev sahipliği yapıyor. Filmin en çok sevdiğim kısmının seyir keyfi ise tıpkı kitabı okuyan birinin kafasında betimlemesi gibiydi. Sahne geçişlerinden sinematografiye, müziklerden duygu geçişlerine güzel bir şekilde bu işin altından kalkıyor yönetmen.

18 dotn dtlr1 4k r709f still.089083 Death On The Nile (Nil'de Ölüm) İncelemesi

Sonuç

İlk filmin üstüne çıktığı aşikar. Dedektiflik/gerilim kategorisinde ise bence hala yemesi gereken bir ton fırın ekmek var. Hercule Poirot sinema evreni kurmaya niyetlilerse eğer filmin yapı taşlarını biraz düzeltmeleri gerektiğini düşünüyorum. Aynı kategorideki Knives Out filmi bu işi çok yukarıya çıkardığını düşünüyorum. Sonuç olarak izlerken keyif alabileceğinizi ve sonunda benim gibi katili bulamayınca dedektiflik bana göre değilmiş diyeceğinizi düşünüyorum.

Şu an vizyonda olan diğer filmlere dair kaleme aldığımız incelemelerimizi göz atmayı, haftalık bültenimize abone olmayı ve bizi sosyal medya hesaplarımızdan (TwitterInstagramLetterboxd) takip etmeyi unutmayın!

Patreon’dan destek olmak ve içeriklerimize erkenden erişmek için tıklayın.

Death On The Nile (Nil'de Ölüm)

Yönetmenlik - 8
Senaryo - 7
Oyunculuk - 6
Müzik - 6.5

6.9

Keyifli

Mısırınızı, içeceğinizi alın ve filmin başına oturun. Başladığı gibi biten keyifli bir dedektiflik/gerilim filmi.

Düşüncelerini bizimle paylaş! ✍️

Başa dön tuşu