Diziİnceleme

İlk ve Son • Rahatsız Edici Derecede Gerçek Bir Aşk Hikayesi

Başrollerini Özge Özpirinçci ve Salih Bademci’nin üstlendiği İlk ve Son dizisi, izleyiciyle buluştu. Senaryosunu Hakan Bonomo’nun kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda ise Cem Karcı’nın oturduğu dizi, BluTV ve TV Plus üzerinden yayınlandı. Duyurulduğu ilk andan itibaren gerek konusu gerek oyuncu kadrosuyla ilgimi çekmeyi başaran, aynı zamanda BluTV Production’ın ilk projesi olma özelliği taşıyan diziyi izleyip sevmemle birlikte ben de sizler için bir inceleme yazısı kaleme almaya karar verdim.

20210826 172443 edited İlk ve Son • Rahatsız Edici Derecede Gerçek Bir Aşk Hikayesi

İlk ve Son Dizisinin Konusu

İlk ve Son, kısaca bundan 10 yıl önce tanışan iki insanın ilişkilerindeki ilkler ve sonları aynı anda izlediğimiz ve birbirine çok aşık bir çiftin nasıl boşanma aşamasına geldiğini anlatan bir dizi.

İsmine paralel şekilde ilerleyen bölümlere ve bölüm isimlerine sahip olan dizi, bizi ilk bölümünde 2011 ve 2021’e götürüp çiftin tanışma ve boşanma olaylarını gösteriyor; daha sonra ise her bölümde geçmişten 1 yıl ileri, günümüzden ise 1 yıl geriye dönerek hikayesini anlatmaya devam ediyor.

Gerçekçi Hikaye ve Karakterler

Bizim yerli dizi kültürümüzün en büyük parçalarından birisi kalıplaşmış siyah ve beyaz karakterler. Bu, günümüzde yaz dizilerinden tutun töre dizilerine kadar televizyonda yayımlanan hemen hemen her dizide böyle. Ortaya empati kurulamayan, gerçekçilikten uzak ve masalsı bir anlatım çıkmasına neden olan bu tercih de anlatılan hikayeye bağlansanız dahi genel olarak vurucu bir etki yaratılmasını engelliyor.

ilk ve son

Normal People ya da Marriage Story gibi işlerin çok beğenilme nedeni de bu gerçekçilik faktörü. Çünkü insanlar bu tür işleri izlerken kendi ilişkilerinden anlar yakalıyorlar, belki bu durumdan rahatsızlık duyuyorlar ama hikayeye daha da bağlanıyorlar.

Yine bir dijital platform işi olan Bir Başkadır’da da hatırlarsanız karakterlerin ne kadar gerçek olduğu çok fazla övülmüştü ve dizi büyük bir ilgi toplamıştı. Ben, İlk ve Son’da da aynı hissi aldım. Düğün ile biten finallere alışık olduğumuz dizi evreninde boşanma ile açılış yapan bir dizinin ilerlerken toksik bir ilişkide bulunan iki insanın bir zamanlar birbirini gerçekten sevdiğine ikna etmeyi başarması da yadsınacak bir senaryo ve oyunculuk başarısı değil kesinlikle.

ilk ve son

Karakterizasyon ve hikayeyi överken karakterlerin kendisine de değinmezsek olmaz.

Deniz: Özge Özpirinçci’nin hayat verdiği Deniz, mutsuz bir evliliğin mutsuz ikinci çocuğu. Babası tarafından çocukluğunda defalarca hayal kırıklığına uğrayan ve annesinin mutsuzluğuna tanıklık eden Deniz, anne ve babasının ilişkisinden dolayı evlilikten korkan, asi ve anlık kararlar alan uçarı biri.

Açıkçası bir dizide, evlenmek için can atan sakar ve romantik kız yerine katmanları olan bir kadın karakter izleyebilmek beni çok mutlu etti. Bağırıp çağıran, sinirlenince sövebilen, kimi zaman korkan kimi zaman cesurca ayakta duran ama aynı zamanda utanan, bazen ağlayan yani kısaca herkesten farklı değil tam aksine herkes gibi biri.

Barış: Salih Bademci’nin canlandırdığı Barış, kendi tanımıyla tam bir yengeç. Yani aşırı duygusal bir yana sahip. Bu sıkça erkekler ağlamaz sözünün inadına duygulanıp ağlamaya başlamasına neden olan bir huy olsa da aynı zamanda bir anda çok fazla öfkelenmesine ya da parçalanmasına da neden oluyor. Deniz gibi parçalanmış bir ailede, sağlıksız bir ortamda büyüyen Barış’ın yaraları ise aslında Deniz’den oldukça farklı.

Açıkçası Deniz karakterinin aksine Barış duygusal olması haricinde klişe erkek rolüne daha oturur halde. Fakat dizilerdeki kıskanç, agresif erkek tiplemesi zaten gerçeği genel olarak yansıtır halde olduğundan bunun inandırıcılık açısından negatif bir etkisi olduğunu söyleyemem.

ilk ve son

Son Olarak;

Dizide yönetmenlik olarak pek anlam veremediğim bir tercihe değinmek istiyorum. Bazı sahnelerde oyuncular konuşmazken yüzlerine ya da vücutlarında bazı kısımlara yakım çekim yapılıyor ve karakterler bu sırada dış ses olarak içlerinden konuşur gibi bir efekt ile diyalog kuruyorlar. Bu çekim şekli benim başlangıçta kendi zihinlerinde birbirlerine soramadıkları soruları sordukları düşüncesine kapılmama neden olsa da daha sonra gelen sahnede görüyoruz ki aslında karakterler ağızlarının oynamadığını görsek de gerçekten konuşuyormuş. Ben bu durumu özellikle ilk kez gerçekleştiğinde kafa karıştırıcı buldum açıkçası. Bu nedenle estetik bir tercih de olsa beni rahatsız etti.

Bunun haricinde hem senaryo aracılığıyla hem de görsel olarak kurula paralellikler çok hoşuma gitti. Özellikle 3. bölümde geçmiş sahnelerinin eğlenceli ve keyifli bir hal aldığını da söylemekte fayda var.

Ben, İlk ve Son’un en azından 1. bölümüne kesinlikle şans verilmesi gerekilen bir iş olduğuna inanıyorum. Kendim de sezonun alanını keyifle takip etmeye devam edeceğim.

İlk ve Son’un yeni bölümleri her hafta Çarşamba günü BluTv ve TV Plus üzerinden yayımlanmaya devam edecek.

Diğer inceleme yazılarımıza göz atmak için tıklayın.

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi unutmayın!

İlk ve Son

İlk ve Son Dizi İncelemesi - 8.2

8.2

Rahatsız Edici Derecede Gerçek Bir Aşk Hikayesi

İlk ve Son izleme listelerine kesinlikle dahil edilmesi gereken bir yerli yapım olarak boy gösteriyor.

Düşüncelerini bizimle paylaş! ✍️

Başa dön tuşu