Tanıdık Bir Western Macerası: The Harder They Fall

“Love is the only thing worth dying for.”

Mary (The Harder They Fall)

Ardı arkası kesilmeyen Netflix filmlerine bir yenisi daha eklendi. Oyuncu kadrosuna şöyle bir göz atıp, yönetmenin sinematografisini de inceledikten sonra ileri bir tarihte izlemek için birkaç gün ertelemiştim. Ancak gelen “Tarantinovari bir film” yorumlarını duyduktan sonra ilk fırsatta izlemeye koyuldum. Açılış sekansı ve hemen ardından gelen sahnelerle birlikte ne kadar doğru bir cümle olduğunu anladım. Tarz olarak oldukça benzer yanlar taşımakla birlikte hikaye anlatımı, karakterlerin işlenişi gibi konularda da başarılı bir iş çıkarmış yönetmen Jeymes Samuel. Bu yazıda da filmin neleri iyi yaptığını anlatmakla beraber Quentin Tarantino filmleriyle benzerliklerini de incelemeye çalıştım.

The Harder They Fall Konusu

Her şeyden önce konusundan bahsederek başlayalım. Mümkün olduğunca en ufak spoilerdan kaçınarak anlatmak istiyorum. The Harder They Fall temelinde bir intikam hikayesi. Nat Love (Jonathan Majors) ile Rufus Buck Çetesi arasındaki çatışmanın üzerine kurulu olan senaryoda, çetenin son kalan üyesi Rufus Buck (Idris Elba) hariç herkes ile hesaplaşmış olan Love’ın, azılı suçlu ve çete liderinin esaretten kurtulmasıyla planlarını yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir. Çünkü yıllar önce bir yemek masasında sebebini anlayamadığı bir olayla yanmaya başlayan bu intikam ateşi, cinayetin asıl sorumlusu cezasını bulana dek sönmeyecektir. Filmin başında da söylenildiği üzere olaylar kurmaca olsa da karakterlerin yıllar öncesinde yaşamış olmalarını bilmek bile hikayeye ayrı bir hava katıyor.

Yönetmenlik Ve Tarantino Kıyası

Filmi ilk açtığım dakika dahil olmak üzere sık sık tarzın ve anlatının ne kadar da Tarantino’ya benzediğini düşündüm. Doğal olarak Django: Unchained ve The Hateful Eight filmlerinden sahneler sürekli gözümün önüne geldi. Yönetmen Jeymes Samuel, tıpkı bu saydığım filmlerde olduğu gibi başarılı bir Western atmosferi kurmuş. Yaratılan dünyanın içine dalmakta zorlanmadım. Aksiyon dozajı yüksek, kan ve şiddet ise ortamın vahşiliğini tatmin edici seviyede başarılı tasvir edecek düzeydeydi. Tarantino yapımlarından sıkça gördüğümüz POV Shot yani cesedin, yaralı esirlerin veya herhangi bir cansız nesnenin gözünden olaylara bakmamızı sağlayan kamera açısı veya benzer şekilde Crash Zoom tekniğine yakın bir biçimde birbiri arkasına gelen zoom sahneleri de burada kendisine yer bulmuş.

Müzikler

Yapımın bence en başarılı yönü müzikleriydi. Her parçadan ve beraberinde getirdiği her sahneden keyif aldım. Şöyle bir sorunumuz var ki filmdeki müzikleri Western atmosferine ve türüne pek uygun değillerdi. Kimilerine göre bu durum büyük bir problem olup filmin havasından çıkmalarına sebep olabilir. Ancak yeri gelince mizahı yeri gelince de aksiyonu oldukça destekleyen tarzda dinlediğimiz parçalar filmle bütünleşmiş ve tempo sorununun da önüne geçmiş. Yersiz olduğunu düşündüğüm bir iki ufak aksiyon sahnesini saymazsak bu konuda film oldukça iyi iş çıkarmış diyebiliriz.

Kısaca Oyunculuklar

Son olarak oyunculuklara ve karakterlere de biraz değinmek istiyorum. The Suicide Squad (2021), Dark Tower (2017), Hobbs And Shaw (2019) ve birkaç MCU filmi derken yakın tarihte pek başarılı performansta veya yapımda izleyememiştik Idris Elba’yı. Burada da aman aman bir performansı olmasa da hayat verdiği Rufus Buck karakterinin ağırlığını ve ürkütücülüğünü duruşu ve hareketleriyle yeterli derecede yansıttığını düşünüyorum. Yine de acımasızlığının görüldüğü sahnelerin az olması bir parça üzücü. En baştan beri yaratılan soğuk ve gergin havanın ardından tüm o tavırların havada kalmış olması kötü olmuş. Öte yandan açık ara karakterini en iyi temsil eden ve performansından memnun kaldığım oyuncu Regina King. Canlandırdığı Trudy karakteriyle bütünleşmiş ve tüm gerekliliklerini yerine getirmiş. Güçlü, itaatkar ve sadık rolünü başarılı oynamış ve bulunduğu her sahnede keyif veren bir portre çizmiş. Cuffee (RJ Cyler) ve Jim Beckwourth (Danielle Deadwyler) karakterleri de filme renk katıp çoğu sahnede yüzümüzü güldürmeyi başardı.

Sonuç

Toparlamak gerekirse; etkileyici çekimleri, başarılı atmosferi, oldukça keyifli aksiyonu ve mizahıyla The Harder They Fall; Netflix‘in ve 2021 yılının listelerde adı çok da aşağılara yazılmayacak filmlerinden biri. Senaryosu, belki oyuncu performansları ve bana kalırsa başarılı yönlerinden olan müzikleri sebebiyle yer yer eleştirilebilir olsa da adından sıkça bahsettiğimiz Tarantino filmlerine alternatif olacak bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Popgek’i twitter’dan takip etmek için buraya, Letterboxd’den takip etmek içinse buraya tıklayabilirsiniz.